16 Temmuz 2012 Pazartesi

İçimdeki Canavarla Tanışın

Ölümle 3 yıl önce tanıştım diyebilirim.
Anneannem 3 senedir hasta yatıyordu. Ama sapasağlam dedem vefat etmişti.
Hiçbirimizin beklemediği ani bir ölümdü.

Üç senede dedemi sadece üç kere rüyamda gördüm, üçünde de ağlayarak uyandım.

Geçenlerde ise, çok sevdiğim, güler yüzlü, hayat dolu, sağlıklı amcam vefat etti.
Yoğun bakımda olduğu haberi geldiğinde ağlayarak hazırlandım, ama içimdeki ses bir şey olmadı abartıyorlar diyordu.
İçimdeki sese sıçayım!

Bir haftayı çoktan aştık ama bu satırları yazarken bile ellerim titriyor, çarpıntım oluyor...

Burada sadece güzel şeylerden bahsedip, güzel şeyleri hatırlamak istesem de, bu olayı, o melek adamı unutmak istemediğimden yazıyorum.

Ben okumaya başladım, bakın bugün bilgisayarı da açtım. Yarın televizyonu da açar bi' başka gün şarkı söylemeye de başlarım. Gezer tozar burda da yazarım.
Ama benim acıma kayıtsız kalan arkadaş dediğim insanları unutmayacağım.
İki adım atmaya üşenip telefon edenleri, telefon bile etmeyip mesaj çekenleri, haberleri yokmuş gibi davrananları unutmayacağım!

Eğer "sadece amca" diye düşünülüyorsa, sadece amca değil aynı zamanda babaydı!
Yok ben baş sağlığı bile dilemeye layık görülmüyorsam.. evet bunu da düşündüm. Ben belki kötü biriyim ve umursamazlığınız nedeni bu, kendinizi kandırıyorsunuz. Bu sadece sizin kötülüğünüz.

Aramalarına, gelmelerine, bana sarılmalarına şaşırdığım insanlar da oldu. Allah hepsinden razı olsun.

Böyle cenaze zamanlarında tespit ettiğim bir şey var. İyi insanlar daha iyi oluyor, benim gibi kötü insanlarsa daha kötü.
Ama iyi insan da, kötü insan da.. ziyaret edilmeyi, hal hatır sorulmayı hak ediyor.

Kötü zamanlarınızda tanıdıklarınızın yanlarında olun!..

Bu yazı yoruma kapalı. Diğer yazıların altına da bu konuyla ilgili yazmazsanız sevinirim.